20 Ekim 2010 Çarşamba

Kız Ali- Nihat Behram


“Yaşamında ÖLÜM çınlamıştı,
Ölümündeyse YAŞAM..
Canı acıların saçağıydı, günahların yatağı,
Yalnızlığın kucağı..
Kanlı aktığından habersiz
Irmaklar gibiydi insanlık;
Kendi şarkısının dilsizi
Kendi düşünün körü,
sağırı kendi çığlığının..”

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin Aslan’ın kısa ama uzun soluklu yaşamlarını, mücadelelerini ve idam ediliş öykülerini anlattığı “Dar Ağacında Üç Fidan” adlı belgesel kitabıyla kitap severler arasında ün yapan Nihat Behram, 1946 yılında Kars’ta doğdu.

15 Ekim 2010 Cuma

imkansız

"Mümkünün son sınırına imkansızı elde etmek için çabalayanlar ulaşabilir ancak. Gerçekleşmiş imkanlar, zorlanmış imkansızlıkların sonucudur. Öyleyse nesnel olarak imkansızı istemek budala bir hayalcilik ya da kendini aldatmak anlamına gelmiyor. Tersine, en derin anlamıyla politika demektir bu. Bir politik hedefin gerçekleşmesinin imkansız olduğunu göstermek o hedefin anlamsız olduğunu göstermek demek değildir. Bunun göstereceği tek şey olsa olsa, bu tür bir eleştiriciliğin toplumdaki hareket yasaları konusundaki körlüğüdür; özellikle de toplumsal iradenin (yani bilincin) oluşumunu yöneten yasalar konusundaki..." (Karl Liebknecht)

12 Ekim 2010 Salı

Yalancı Tanıklar Kahvesi-Vedat Türkali

1950'li yıllardan 80'lere kadar siyasal hayatımızın önemli evrelerini, alt-üst oluşlarını yapıtları ile günümüze ustalıkla taşıyan Vedat Türkali, "Yalancı Tanıklar Kahvesi" ile spotları 70'li yılların sonuna çevirip 12 Eylül 1980 Darbesi'ne kadar giden sürece Muhsin'in yaşam hikâyesi eşliğinde ışık tutmaya çalışıyor.

İki ciltlik bir serüvene ev sahipliği yapan "Güven" ile otobiyografisinde de önemli bir yer tutan TKP’nin gayri resmi tarih yazıcısı ünvanını layıkıyla elde eden Türkali, "Bir Gün Bile Yaşamak", "Ölüme Bir Soluk Kala", "Yeşilçam Dedikleri Türkiye", "Tek Kişilik Ölüm" romanlarıyla yüzümüzü memleketin insan manzaralarına ve solun 1960-1980 arası tarihine çevirmesini biliyor.

2009 yılında 90. yaşını kutladığımız ustanın yazdığı romanlarının yanı sıra; senaryoları ile de kültürel hayatımıza katkıları azımsanmayacak düzeye erişmiş durumda. Senaryosunu kaleme aldığı ve Ertem Göreç tarafından filme alınan "Karanlıkta Uyananlar" , Türkiye'de Türk-İş'in kurulduğu 1950'li yıllara denk gelen dönemde sendikal hareketin durumunu bir fabrika direnişi üzerinden özetlerken, yine senaryosunu yazdığı ve Süreyya Duru tarafından çekilen "Güneşli Bataklık" 80 öncesi bir Türkiye atmosferi ile baş başa bırakıyor bizi.