10 Eylül 2009 Perşembe

Mahur Beste


Attila İlhan 6 Mayıs 1972 günü Karşıyaka'daki evinde radyodan sabah haberlerini dinledikten sonra çalıştığı Demokrat İzmir gazetesine geçmek üzere Karşıyaka-Konak vapuruna biner. Vapurla karşıya geçerken radyodan dinlediği acı haberin etkisi ile elindeki defterine gözyaşlarıyla birlikte şu dizeler dökülür: 

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız 
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız 
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız 
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı 

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara 
Geceler uzar hazırlık sonbahara 

(Attila İLHAN)

Ustanın yüreğine sığdıramayıp kağıda döktüğü dizeler Darağacında Üç Fidan içindir. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın, sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanıp 6 Mayıs günü idam edilmeleri üzerine Attila İlhan'ın yazdığı dizeleri bir de O'nun ağzından dinleyelim: 

“12 Mart sonrasının kahır günleriydi. Bir sabah radyoda duyduk ağır haberi: Deniz’lere kıymışlardı. Karşıyaka’dan İzmir’e geçmek için vapura bindim. Deniz bulanıktı; simsiyah, alçalmış bir gökyüzünün altında hırçın, çalkantılı… Acı bir yel esintisinin ortasında aklıma düştü ilk mısra… Vapurda sessiz bir köşe bulup yüksek sesle tekrarladım. Vapurdan indikten sonra da rıhtım boyunca bu ilk mısraları tekrarlayarak yürüdüm”






Afili Delikanlı (Mayıs 2010)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder